KUTSAL KİŞİ VE YERLER
KÖYDE ERMİŞ OLARAK ADLANDIRILAN
KUTSAL YERLER VE YATIRLAR

GOCAMAN AYŞE :
Küçük yaşta annesini kaybeden bu kadın tüm yaşamı boyunca yalnız yaşamıştır. Bir kere dünya evine girmiş, bu evlilik iyi gitmemiş, eşi olan Yunus oğlu adlı kişiden ayrılmıştır. Bu donemden sonra esrarengiz bir yaşam sürdürmeye başlamıştır. Bu yaşam köylülerin dikkatini çekmiştir. Köy halkı kendisinin deli olduğuna inanmış. Bu kadının iki keçisi varmış, bu keçiler her yıl ikişer tane olmak üzere iki keçi dört yavru dünyaya getirirmiş. Bu oğlakları yatırlarının yeri olan telli alanı, çeşme alanı, küçük erenler ve büyük erenlerde keser, kurban eder, etini de halka yedirirmiş. Bu kadın bazı olayları önceden kahin gibi gizli güçleri ile sezer ve halka haber verirmiş.
Okur yazarlığı da olmayan bu kadının bu şekilde tahminlerde bulunup halka haber verdiği olaylar sonradan bir bir gerçekleşmiş. Doğru söylediği böylece anlaşılmış. Bu kadının çoluğu çocuğu olmadığı için şimdi köyde hiçbir akrabası ve yakını yoktur. Bunun kehanetlerinden bazı örnekler vermek gerekirse, §unlardır; Yunan işgalini, işgalden çok önce haber vermiş, işgal sırasında Yunan güçlerinin yerleşecekleri yerleri, nerelere istihkam kazacaklarını, nerelere istihkam yerine taş duvar yapacaklarını , köyde hangi evi karargah olarak kullanacaklarını ve hangi evleri mutfak olarak kullanacaklarını bu kadın tarafından söylenmiştir. Yunan işgal ettiği zaman ayni o kadının dediği yerleri kullanmış, söyledikleri aynen çıkmıştır.Koyun ihtiyarlan bunu söylemektedir. Gocaman Ayşe ,Derviş Ömer’in babası Telli alanında karşılaşmış ve Recebe şöyle söylemiştir.
Telli alanı tellidir,
Buraya yatan bellidir
Şam’ın yolu ıraktır
Burayı çiğneyen bir buruşaktır
Şam’da öldü buruşak
Daha sonra Derviş Recep Şam’a gönderilmiş, orada açlığından ölmüştür.Yine Kocaman Ayşe ‘’dağ taş bağ olacak, tatalı kıt olacak’’ demiştir. Gocaman Ayşe dedikleri kadın olayların olacağını önceden görürmüş ve bunu bir türkü şeklinde halka söylermiş.Yukarda da Derviş Recebin nereye gideceğini ve ne olacağını bir türkü ile anlatmıştır.
GOCAMAN AYŞE BİR TÜRKÜ SÖYLER
Sen çekirge ben pambıl
Yiyelim hambıl hambıl
Sahibi ağlasın hüngür hüngür
Çekirgenin dumanı
Şimdi bunun zamanı
Oğlanları yarsız koyan
Gelinleri donsuz koyan
Sivri başlı çekirge
Gocaman Ayşe, ‘çekirge kovmaya’ diye söylenmeye başlamış ve çekirge kovma diye bir de türkü söylemiştir. Köylü buna bir anlam verememiş, fakat biraz zaman geçtik ten sonra, köyünü çekirgeler istila etmiş (çöl çekirgesi), bütün köylü mecburi olarak çekirge kovalamaya çıkmıştır. Bu kovalamaca günlerce sürmüştür. O zaman Gocaman Ayşe'nin ne demek istediği anlaşılmıştır. Çöl çekirgesi sürüler halinde gelmiş tarla ,bağ,bahçe ,yeşil olarak ne gördü ise hepsini bitirmiş. Köylüler çekirgeleri kovalayıp bir yerde toplar ,orada yakarlarmış,çekirgenin yakarken dumanı çok pis koktuğundan yakma işini burnu duymayanlar yaparmış. Çekirgeler her şeyi yiyip bitirdiği için halk fakir düşmüş , düğünler için yeni elbise alamamışlar, yiyecek bulamamışlar, düğünler yapılamamış ,
YATIR OLAN YERLER
Aslankara’nın olduğu Büyük Erenler, Küçük Erenler,
Telli alanı Çeşme alanı gibi yerlerde yatır olduğuna inanılır. Bu yerlere
yağmur duası için gidilir ve yağmur duası yapılır.
KÖYÜMÜZLE İLGİLİ BAZI EFSANELER
Bekilli’den, Üçkuyu’ya bir kişi kız
kaçırıyormuş oğlan ile kız Büyük Erenlerdeki
dedenin mezarı başına gitmişler orada yatmışlar
dedede sizin burada ne işiniz var diyerek bunları
aşağıya atmış, dereye atılan kız yedi sene
hasta yatmış ve sonra hayatını kaybetmiştir.
Bir gün bir köylüde yine yine Büyük
erenlerdeki tarlasına susam ekiyormuş
ekerken bunun yanına bir dede gelerek
köylüyü ve köylünün öküzlerini dereden
aşağı atmı.ş Bu olaylardan sonra burada
KUTSAL KİŞİ VE YERLER
KÖYDE ERMİŞ OLARAK ADLANDIRILAN
KUTSAL YERLER VE YATIRLAR
GOCAMAN AYŞE :
Küçük yaşta annesini kaybeden bu kadın tüm yaşamı boyunca yalnız yaşamıştır. Bir kere dünya evine girmiş, bu evlilik iyi gitmemiş, eşi olan Yunus oğlu adlı kişiden ayrılmıştır. Bu donemden sonra esrarengiz bir yaşam sürdürmeye başlamıştır. Bu yaşam köylülerin dikkatini çekmiştir. Köy halkı kendisinin deli olduğuna inanmış. Bu kadının iki keçisi varmış, bu keçiler her yıl ikişer tane olmak üzere iki keçi dört yavru dünyaya getirirmiş. Bu oğlakları yatırlarının yeri olan telli alanı, çeşme alanı, küçük erenler ve büyük erenlerde keser, kurban eder, etini de halka yedirirmiş. Bu kadın bazı olayları önceden kahin gibi gizli güçleri ile sezer ve halka haber verirmiş. Okur yazarlığı da olmayan bu kadının bu şekilde tahminlerde bulunup halka haber verdiği olaylar sonradan bir bir gerçekleşmiş. Doğru söylediği böylece anlaşılmış. Bu kadının çoluğu çocuğu olmadığı için şimdi köyde hiçbir akrabası ve yakını yoktur. Bunun kehanetlerinden bazı örnekler vermek gerekirse, §unlardır; Yunan işgalini, işgalden çok önce haber vermiş, işgal sırasında Yunan güçlerinin yerleşecekleri yerleri, nerelere istihkam kazacaklarını, nerelere istihkam yerine taş duvar yapacaklarını , köyde hangi evi karargah olarak kullanacaklarını ve hangi evleri mutfak olarak kullanacaklarını bu kadın tarafından söylenmiştir. Yunan işgal ettiği zaman ayni o kadının dediği yerleri kullanmış, söyledikleri aynen çıkmıştır.Koyun ihtiyarlan bunu söylemektedir.
Gocaman Ayşe ,Derviş Ömer’in babası Telli alanında karşılaşmış ve Recebe şöyle
söylemiştir.
Telli alanı tellidir,
Buraya yatan bellidir
Şam’ın yolu ıraktır
Burayı çiğneyen bir buruşaktır
Şam’da öldü buruşak
Daha sonra Derviş Recep Şam’a gönderilmiş, orada açlığından ölmüştür.Yine Kocaman Ayşe ‘’dağ taş bağ olacak, tatalı kıt olacak’’ demiştir. Gocaman Ayşe dedikleri kadın olayların olacağını önceden görürmüş ve bunu bir türkü şeklinde halka söylermiş.Yukarda da Derviş Recebin nereye gideceğini ve ne olacağını bir türkü ile anlatmıştır.
GOCAMAN AYŞE BİR TÜRKÜ SÖYLER
Sen çekirge ben pambıl
Yiyelim hambıl hambıl
Sahibi ağlasın hüngür hüngür
Çekirgenin dumanı
Şimdi bunun zamanı
Oğlanları yarsız koyan
Gelinleri donsuz koyan
Sivri başlı çekirge
Gocaman Ayşe, ‘çekirge kovmaya’ diye söylenmeye başlamış ve çekirge kovma diye bir de türkü söylemiştir. Köylü buna bir anlam verememiş, fakat biraz zaman geçtik ten sonra, köyünü çekirgeler istila etmiş (çöl çekirgesi), bütün köylü mecburi olarak çekirge kovalamaya çıkmıştır. Bu kovalamaca günlerce sürmüştür. O zaman Gocaman Ayşe'nin ne demek istediği anlaşılmıştır. Çöl çekirgesi sürüler halinde gelmiş tarla ,bağ,bahçe ,yeşil olarak ne gördü ise hepsini bitirmiş. Köylüler çekirgeleri kovalayıp bir yerde toplar ,orada yakarlarmış,çekirgenin yakarken dumanı çok pis koktuğundan yakma işini burnu duymayanlar yaparmış. Çekirgeler her şeyi yiyip bitirdiği için halk fakir düşmüş , düğünler için yeni elbise alamamışlar, yiyecek bulamamışlar, düğünler yapılamamış ,
YATIR OLAN YERLER
Aslankara’nın olduğu Büyük Erenler, Küçük Erenler,
Telli alanı gibi yerlerde yatır olduğuna inanılır.Bu yerlere
yağmur duası için gidilir ve yağmur duası yapılır.
KÖYÜMÜZLE İLGİLİ BAZI EFSANELER
Bekilli’den, Üçkuyu’ya bir kişi kız
kaçırıyormuş oğlan ile kız Büyük Erenlerdeki
dedenin mezarı başına gitmişler orada yatmışlar
dedede sizin burada ne işiniz var diyerek bunları
aşağıya atmış, dereye atılan kız yedi sene
hasta yatmış ve sonra hayatını kaybetmiştir.
Bir gün bir köylüde yine yine Büyük
erenlerdeki tarlasına susam ekiyormuş
ekerken bunun yanına bir dede gelerek
köylüyü ve köylünün öküzlerini dereden
aşağı atmı.ş Bu olaylardan sonra burada
yatır olduğuna inanılmış.
Bir zamanlar iki aşık varmış bunlar
birbirlerini çok seviyorlarmış.Kızı oğlana
vermek istemeyenler,oğlan kızı kaçırır diye
kızı devamlı olarak saklıyorlarmış.Oğlanda
devamlı olarak arkalarından gidiyormuş.
Oğlan dağlara ,taşlara nereye gittiklerini
sorduğunda, dağlar ,taşlar nereye gittiklerini söylermiş.
Eskiden ayakkabı olmadığından
oğlanın gelmesini istemedikleri için
Demirbıtırak otunun bıtıraklı olan kısmını
yollara saçar giderlermiş. Kızı saklayanlar
bir türlü oğlanın elinden kurtulamamışlar.
Oğlandan kurtulmak için oğlanı
bir gün yemeğe davet etmişler.Oğlanın
yiyeceği yemeklere zehir katmışlar.
Oğlanın karşısında da kız otururmuş.
Kız seslenmemiş fakat çehresini eğmiş,
oğlan durumu anlamış yemeği yememiş
ve maniler söylemeye başlamış.
Arzum gelir eğriden
Kaşı gözü doğrudan
Neden selam vermiyon
Büyük olmuşsun tanrıdan
Arzum suya gitmişsin
Suda güzel görmüşsün
Sen önümdeki kuzu etine
Ağılar katmışsın
Arzum gelir güldür güldür
Kutmu giymiş gıldır gıldır
Nerelerdesin Arzum
Gelde beni güldür.
Ey cengiler cengiler
At oynamaz engeller
Eğil Arzum bir yol öpeyim
Yol burada ayrılır.
OĞLANIN ANASI SÖYLÜYOR
Akşamına tandırmışım
Kandilimi yandırmışım
Koynumda yatan yiğidi
Gül sinemde emzirmişim
Akşamını kandır gelin
Kandilleri yandır gelin
Koynunda yatan yiğidi
Gel de bana bildir gelin
ARZU SÖYLÜYOR
Akşamını yandırmışım
Kandilimi yandırmışım
Koynumda yatan yiğidi
Sana gelip bildirmişim.
|
Not:Bu bilgiler Büyüklerden sohbetlerde aldığım derlemelerdir. Bekilli yöresi el kitabındandır.
|