Üçkuyu Mahallesi Bekilli Denizli Üçkuyu Köyü Bekilli Denizli - KAYI PAZARI
1
SLAYT HABER BAŞLIKLARI
33333333333333

4444444444444444444

Üçkuyu Köyü Bekilli Denizli

KAYI PAZARI

 
 
KAYI PAZARI

                     
                                          


                                      

Kayı Pazarı ve Camii 

Çal ilçesine bağlı Süller Kasabası yolu üzerinde Şapcılar Köyü yakınlarında eski adıyla Kayı Pazarı olarak bilinen alanda bir minare vardır. Minarenin ait olduğu cami tamamen yok olmuştur. Kare bir kürsü üzerinde yükselen silindirik bir gövdeden oluşan minarenin, külah kısmı yıkılmıştır. Kürsü kısmı kaba yonu taşlarla, gövde ve yukarısı tuğla ile inşa edilmiştir.Kayı Pazarı adıyla bilinen bu mevki, çeşitli yerleşim birimlerine hizmet veren bir Pazar yeri niteliği taşımaktaydı. Kaymakçı Mustafa paşa’ya ait 1727-28 tarihli vakfiyeden, bu alanda han, hamam, iki cami ve çok sayıda dükkan bulunduğu anlaşılmaktadır. Kayı Pazarı Camii’nin minaresi, İzmir II nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’ndan alınan izin çerçevesinde 2005 yılında Valiliğimizce restore edilmiştir  (Çakmak 1991). 

 

 KAYI PAZARI

Meşhur  Oğuz  boyu,  Osmanlıların  atalarının  içinden  çıktığı  "Kayı" adını taşıyan bu pazar, Kütahya sancağınınŞeyhlu kazasında bulunmakta idi. Muhtemelen XIII.  yüzyılda  Selçuklu-Bizans  hududunu  teşkil  eden  Menderes nehrinin  geçit  yerinde  oluşmaya  başlayan  bu  pazar,  XIV.  yüzyıldan  sonra  etkinleşmiş  olmalıdır. XVI. yy tahrirlerinde adı orta  büyüklükteki bir pazar olarak geçmektedir. Günümüzde  bu  pazarın  yeri  Denizli  ilinin,  Çal ilçesinin  10  km  kadar  doğusunda, sadece minaresiyle belli olmaktadır. Kayı  pazarı,  XVII-XVIII  yüzyıllarda  gittikçe  gelişmiş,  pazar  yerine  yeni yapılar  inşa  edilmiş,  bunlar  için  vakıflar  tesis  edilmiştir.  XIX.  yy sonlarında  ise, Kayı adı, kavram etkinliğini giderdiğinden olsa  gerek, kaynaklara, mesela salnamelere Kayı pazarı adıyla geçecektir. Nasıl ki Fethiye'deki Kayı köyünün adı da Kaya köyü olmuş idi. Kayı pazarı, XX. yüzyılın ilk yarısında Çal ilçe merkezi olan Demirciköy'e taşınmıştır(1920?).  Bununla  birlikte  pazartesileri  kurulan  pazarın  adı,  Kayı  Pazarı diye anılmaya 1940'lara devam etmiştir.

          Kayı Pazarı, ilkbakışta çarpıcı adı ile dikkati çekmekte, biraz tarih bilenler tarafından ilgi ile  karşılanmaktadır. Çünkü  bu  pazar, Osman- oğullarının  da içinden çıktığı Oğuzların namlı Kayı boyunun  adını taşımaktadır. Kayı  Pazarı  ismi,  XIX.  yüzyıl  kaynaklarına  nedense  Kaya-Pazarı olarak yansımıştır.  Aslında Kayı ismininanlamını  bilmeyenler,  bunun  olsa olsa  Kaya  olabileceğini  düşünmüş  olmalıdırlar.  Nitekim  Fethiye dolaylarında, bugün  eski  bir  Rum  köyü  olarak  bilinen  Kaya-köyü,  XVI. yüzyıl  kaynaklarında  açıkça  Kayı-köyü  olarak  yazılıp kaydedilmekte  idi. Bizim  Kayı-Pazarı'na  gelince  gerçi  XVI.  yüzyıl  tahrir  kâtipleri  bu  pazarın ismini Katı-pazarokunabilecek  biçimde de yazmışlardı. Ancak buradaki iki noktanın sonradan konulmuş olması da muhtemeldir. Benzerbir Kayı//Katı farklılığı,  
kendi  köyüm  olan  Yatağan'ın  dolaylarındaki  bir  yer  için  de  o dönem defterlerindegörülmektedir. Halk arasında Kayı olarak devam eden bu isimlerin asıllarının  "Katı"  olmasına imkân ve ihtimal yokturdiyebiliriz. 

        Kayı Pazarı, bugün dahi etkinliğini devam ettiren hafta pazarlarının canlı bir örneği olarak 1920’lere kadar,yüzlerce yıl varlığını devam ettirmiştir. Onun etkinliğine dair yakın ve uzak coğrafyadaki yansımalarına aşağıda ayrıcatemas edeceğiz.

 

            I. Yeri: 

Kayı-Pazarı, günümüzde Denizli Vilayeti'nin Çal kazasında, Büyük Menderes'in  sağ  kıyısında,  Çal-Toprak  ile Baklan  ovası  arasında  ve  kuzey tarafındadır.  B. Menderes üzerindeki bir köprü başının sağ-doğu kıyısındadır. Menderes'in  sol  tarafı  ise  Çal-toprak veya Çökelez dağ sıralarıdır. Bu özelliği ile Kayı Pazarı, Denizli vilayeti içindekitarihî  köprü başı pazarlarının dikkati çeken bir örneğidir. Pazarın  kurulduğu  yerinin  coğrafyası,  XI-XIII  yüzyıllar  arasındaki yörenin  Türk  fetihleri  dönemine kadar  gidebilecek  özellikler içerebilmektedir. Çünkü kuzeydeki Uşak yöresi ile bağlantısı, ihtimal de olsa bazı  hükümler  çıkarmamıza  imkan  verecektir.  Çünkü  Uşak  yöresi  daha erken  bir  tarihte,  XII.  yüzyıl  ikinci  yarısında  Türk hâkimiyetine  geçmiş olmalıdır. Hatta erken Osmanlı döneminde dahi, Şeyhlü /Işıklı idari birimine bağlı  olan  geniş düzlük.  Selçuklu  hakimiyetine  geçtiği  sırada,  ovanın  batı kenarında, ve daha uzaklarda hala Bizans idaresindeki yöreile ticari ilişkiler buradan tanzim edilmiş olmalıdır.XVI. yüzyıldaki Osmanlı kayıtlarına göre Kütahya Sancağının Şeyhlü  Kazası  olan  yöredeki  belli  başlı  pazarlar.  Şeyhlü/Işıklı,  Kavak  ve Kayı'dır Doğudan batıya uzanan bu pazarlardan son ikisi B.Menderes üzerindeki geçişleri
sağlayan köprülerle de yakından ilişkilidir. 
Pazarın adının Kayı olması, bu yöredeki Türklerin çoğunluğu Kayı boyundan  olmaları  ile  alakalı  olabilir.  Çünkü  bu  yöredeki  boylar  arasında Kayı'ların  varlığı  ve  etkinliği  Faruk  Sümer'in  araştırmalarından  da 
öğrenilebilmektedir.  Büyük  ve  kalabalık  bir  Kayı  yoğunluğu  muhakkak  ki pazarın böyle bir adla anılmasında etkiliolmuştur. 
Pazarın adı olan Kayı  isminin  ne  kadar geriye  gittiğine dair bilinenler sınırlıdır. En  erken olarak  XV.  yüzyılın ikinci  yarısını bilebiliyoruz. Ancak bu pazarla ilgili olarak yörenin muhtemelen fetih tarihi  olan XII yüzyıl sonlarından veXIII yüzyıldan herhangi bir kayıt bilmiyoruz. Bu zamana kadar çıkabilecek bir maddî kalıntıya da şimdilik rastlayamadık. Fakat pazarın bu tarihlerde, XIII. yüzyıl ikinci yarısında oluştuğunu, kuvvetli  bir ihtimal olarak söyleyebiliriz.

 

II. XV-XVI. Yüzyıl Kayıtları: 

Kayı  Pazarı  hakkında  Osmanlı  tahrir  defterlerinde  dikkate  değer bilgiler  vardır.  Bununla  birlikte  isminin yazılışı,  Katı okunabilecek şekilde de  noktalanmış  gibidir.  Benzer  görüntü  Karaağaç  yöresindeki  bir  yayla isminde de  görülmekte  olup,  Kayı-yayla'yı,  mahalli  söylenişini  bilmeyen genç araştırıcılar Katı Yayla diye okumuşlar idi.

Kayı  pazarı  XVI.  yüzyılda oldukça  küçük hacimli  bir  pazar  olarak görülüyor. Şeyhlü pazarının ihtisabı 4.000akça iken, Kavak pazarınınki 400, Kayı  pazarınınki  ise  600  akçadır.  Her  üç  pazarının  ihzariyesi  ise  6.500 akçadır (T.  Baykara,  Selçuklular  ve  Beylikler  Çağında  Denizli,1070-1520, İstanbul  2007,  s. 260).  Anlaşılıyor  ki  o tarihlerde burası  düşük hacimli bir taşra pazarıdır.

 

III. XVII-XIX. Yüzyıl Kayıtları:

Kayı Pazarı, XVII. yüzyılda büyük bir gelişme göstermiştir. Anadolu Beylerbeyliğinin Kütahya sancağındaki bu önemli  pazara yeni yapılar eklenmiş, bunlar için de vakıflar tahsis edilmiştir. Katip Çelebi'nin eseri Cihannüma'da da bu pazardan şöyle söz edilir:

"Menderese dökülen bir dere içinde hafta pazarı durur, Halı pazarı derler". Halı pazarı imlası Kayı-pazırı imlasını  andırmaktadır: Kayı/Kaya gibi. Bununla  birlikte,  buradaki  pazarda  etkin  halı-kilim  ticareti  sebebiyle  de  KatipÇelebi'ye bilgi veren birisi tarafından uygun görülmüş olabilir.

23 CE 1140/6.01.1728 tarihli Kaymak Mustafa Paşa vakfında Kayı Pazarı ile ilgili dikkate değer bilgiler vardır. İlk defa Prof. Münir Aktepe'nin yayınladığı  (Vakıflar  Dergisi) bu  belgeyi  inceleyen  H.  Mustafa  Eravcı, nedense  M. Aktepe'nin  adını  zikretmemiştir.  Vakfiye,  Mustafa  Paşa  Kayı Pazarı'ndan  şöyle bahseder: "Kütahya  sancağında Çal  kazasında Kayı Pazarı'ndaki vaki...bir han, hamam ve kurblerinde dekakin… arazi, bostan, bağ, bahçe ve pazarınbac-ı pazarını" vakfının gelirleri arasında saymaktadır. Kayı Pazar'ında yeniden bir cami yaptırıp… günde hatibine beş,vaize beş, imama beş,katiplere beş, câbiye beş, müezzine üç, kayyıma iki, ferraşa iki,  sıvacı(?)=siraciye bir, bevvababir akça tayin eyledi. 

      Baklan'daki  Dayılar  Çiftliğindeki  camiin  görevlilerine  imama  iki, müezzine bir akca verdi. Buradaki köprü, Baklan ovasından Kayı Pazarı'na kolaylıkla gidilmesini sağlıyordu. Mustafa  Paşa,  bu  pazar  yerinde  bulunan  eski  camiin  (atik  cami) görevlilerini  de  unutmamış,  imam,  müezzin  ve  kayyımına  birer  akça  tayin etmiştir.  Bundan  çıkan  netice,  cami-i  atikde  cuma  namazı  kılınmamakta, fakat  Mustafa  Paşa'nın  yenilediği  camide cuma  namazı  da  kılınmaktadır. Böylece  Kayı  Pazarı  civarındaki  köylüler,  cuma  namazı  eda  etmek  için burayagelmekte idiler. 

Kayı  Pazarı  XVIII.  yüzyılda  olduğu  gibi,  XIX  yüzyılda  yörenin namlı bir pazarıdır. Kaynaklar  (Aydın VilayetiSalnamesi) Menderes'e dökülen  Kurmal  çayı  vadisindeki  pazarı,  Kaya  Pazarı  ismiyle  ve  pazartesi günü kurulan birpazar olarak belirtirler.

 IV. Diğer Bilgiler: 

Kayı  pazarı'nın  yakınlarında  hiçbir  yerleşim  yeri  yoktur.  Burası adeta boş bir alan gibi olup,  belirli bir saha üzerinde pazar tesisleri yapılmıştır.  Muhtemelen  öteki  pazarlarda  olduğu  gibi,  burada   da  bir  cami, bir  hamam  ve  bir han  mevcud  bulunuyordu.  Nitekim  Mustafa  Paşa'nın Vakfiyesinde bu  husus, yani han, hamam ve dükkânlarınkendisi tarafından yaptırıldığı  belirtilmektedir.  Muhtemelen  Mustafa  Paşa,  artık  eskimiş  ve kullanılmaz hale gelenhan, hamam ve dükkânları yenilemiştir

Teorik olarak bu pazarın cuma günü kurulması, çevredeki kimselerin aynı  zamanda  cuma  namazlarını  kılmaları da  beklenmekte  ise  de,  bilinen dönemlerde  pazar,  günümüz  düzenlemesinde  pazartesi  günü  kurulur.  Oysa oralardaki etkili günlemeye göre, "pazar" hafta günü adı olarak Kayı pazarının     kurulduğu      gündür. Nitekim     pazarın      kurulduğu yerlerin yakınlarındaki  bir  köyün,  Çal  kazasına  bağlı   Ortaköy'ün  bir  insanı,  1924 doğumluMuhterem Orhan Bey, haftanın günlerini eskilerin şöyle saydığını belirtiyordu.

Pazar               Pazartesi
Pazartesi           Salı 
Işıklı              Çarşamba
Eyne                Perşembe 
Cumaye              Cuma 
Cumeyertesi         Cumartesi
Gireyi              Pazar

 

Bu şekildeki adlandırma, her şeyden önce sadece bu yöreye mahsustur.  Daha  başka  coğrafyalardaki "pazar" farklıdır;  mesela  Karaağaç ovasındaki pazar, günümüz sıralamasındaki çarşamba demektir. Pazardan  bir  önceki  günün  adı  olan  "Dernek"  burada  görülmüyor. Buna karşılık batı yöresinde bir  kazamerkezi olan Güney'deki adlandırmada Salı  gününün  adı  "Kayı  Gelimi"dir.  Muhtemelen  günümüzdeki "Pazar"ın adı ise"Kayı  Gidimi"  olacaktır. Hemen belirtelim ki böylesine bir adlandırmaya biz de ilk defa rastladık.

 

V. Kayı Pazarı'nın Yer Değiştirmesi ve Adının da Kaybolması

            Mahalli hatıralar Kayı Pazarı'nın çok geniş bir sahada etkili olduğunu,  buraya  İstanbul’dan  dahi  satıcılar geldiğini  söyler  (Muhterem Orhan,  1924-).  Kayı  Pazarı,  yöredeki  eski  Selçuklu  ve  Osmanlı  dönemi pazarlarına göre  erken  sayılabilecek  bir  zamanda  yer  değiştirmiştir.  Kayı Pazarı  ismi,  1930  lu  yıllarda,  pazar,  eski  yerinde kurulmasa  da  devam etmiştir. Fakat yeri artık, Çal kazasının  merkezi olan Demirciköy'e taşınmıştır. Bu taşınmayı vedeğişmeyi hızlandıran bir büyük olay 1919-22 arasındaki Yunanlıların Anadolu harekâtıdır. Yunanlılar,  İtalyanlarla  aralarında  bir  anlaşma  yapıp,  Menderes'in güneyine  geçmeyeceklerini kararlaştırmışlardır. Kayı  Pazarı'nın  kurulduğu yer,  Menderes'in  kuzeyinde  Yunan  işgal  mıntıkasında  kalmakta  idi. Gerçi Türk  birlikleri,  bir  süre  sonra  buradaki  çıkıntıyı  ele  geçireceklerdir  ama, Yunan mıntıkasındaki bu pazara gitmek, yöre insanı için hiç de hoş olmamıştır. Buna karşılık, Menderes ötesinde olduğundan Türk, daha doğrusu İtalyan sahasında  sayılan Çal Kaza merkezindeki pazar, bu yıllarda daha da canlanmıştır.1925  doğumlu  Çallı   Hasib   Beyden  öğrendiğime  göre, çocukluğundaki  Çal/Demirciköy  pazarı,  hiçbir  pazar tesisi  olmayan  bir alanda kuruluyordu. Dikkate değer bir özellik de Çal’daki memurlara yarım günlük  pazar,  daha doğrusu  alış-veriş  izni  verilmesidir.  Başka  yerlerde böylesine bir izne rastlamadığımdan Çal/Demirciköy’deki bu durumun, pazarın  yaya  bir  buçuk  saatlik  mesafedeki  Kayı  Pazarı'na  gidip  orada  alış veriş etmelerini sağlamaktan bir hatıra olmalıdır. 
Yoksa bilindiği kadarıyla çevre  köylerin  insanı  ilçe  merkezindeki  pazara  hem  idarî  işlerini görmek,hem de alışveriş etmek üzere gelirler. Demek ki vaktiyle Çal ilçe merkezinde memurların böyle bir geleneği yokidi.
Sonunda, 1922 Eylülünde Yunanlıların  bütün bu sahalardan çekildikten  sonra  da,  Kayı  Pazarı'nın  eski  yerindeki pazar  sönüp  gitmiştir. Bu  pazarı  canlı  tutacak,  yakınlarında  bir  büyük  yerleşim  yeri,  köy  veya kasaba  da  yoktur. En  yakınlarındaki  köyler Hançalar  ve  Demirci-köy'dür. Buraları da Pazarın Çal kazası merkezi olan Demirci-köydekiyeni yerinden memnundurlar. Dolayısıyla 1923 sonrasında Kayı Pazarı'ndaki eski tesisler ve yapılar  birer-ikişer harabe  olup  gitmiştir. 
Bununla  ilgili  olarak  yöre insanları  pek  çok  rivayet  nakletmektedirler.  Mesela  pazar  yeri sahasında bulunan  Camiin  asıl  binası  zamanın  tahribatına  dayanamamış,  ancak  daha sağlam yapılı olan minaresiayakta kalmıştır. 
2006 yılında yöreye tekrar gittiğimizde, minare sahasının hemen yol aşırısındaki tarla sahibi, tarlalarının bulunduğu yerde vaktiyle bir hanın var olduğu rivayetini nakletmiş idi. Kendisi bu hanı görmemiş, ama dedesinden duymuş imiş

Sonuç

Kayı-Pazarı,  taşradaki  hafta  pazarlarının  Selçuklular devrine kadar inen, Osmanlılar  döneminde etkili bir  şekilde yaşayan, fakat XX.  yüzyıl  başlarında  kaybolan  bir  örneğidir.  Adı  da  bir  süre  daha  Kayı- pazarı  olarak yaşamışsa da 1940’lardan itibaren kaybolmuştur.


KAYNAK:https://www.pamukkale.gov.tr/tr/Kultur-Turizmi-Denizli/Tarihi-Pazar-Yerleri
Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2008)  1/1,  Tuncer BAYKARA


KAYI PAZARI
Meşhur Oğuz Boyu, Osmanlıların atalarının içinden çıktığı "Kayı" adını taşıyan bu pazar, Kütahya sancağının Şeyhlu kazasında bulunmakta idi. Muhtemelen XIII. yüzyılda Selçuklu-Bizans hududunu teşkil eden Menderes nehrinin geçit yerinde oluşmaya başlayan bu pazar, XIV. yüzyıldan sonra etkinleşmiş olmalıdır. XVI. yy tarihlerinde adı orta büyüklükteki bir pazar olarak geçmektedir. Günümüzde bu pazarın yeri, sadece minaresiyle belli olmaktadır. 
Kayı pazarı, XVII-XVIII yüzyıllarda gittikçe gelişmiş, pazar yerine yeni yapılar inşa edilmiş, bunlar için vakıflar tesis edilmiştir. XIX. yy sonlarında ise, Kayı adı, kavram etkinliğini giderdiğinden olsa gerek, kaynaklara, mesela salnamelere Kayı pazarı adıyla geçecektir. 
Kayı pazarı, XX. yüzyılın ilk yarısında Çal ilçe merkezi olan Demirciköy'e taşınmıştır (1920?). Bununla birlikte pazartesileri kurulan pazarın adı, Kayı Pazarı diye anılmaya 1940'lara kadar devam etmiştir. 
B. Menderes üzerindeki bir köprü başının sağ-doğu kıyısındadır. Menderes'in sol tarafı ise Çal-toprak veya Çökelez dağ sıralarıdır. Bu özelliği ile Kayı Pazarı, Denizli vilayeti içindeki tarihî köprü başı pazarlarının dikkati çeken bir örneğidir. 
Pazarın kurulduğu yerinin coğrafyası, XI-XIII yüzyıllar arasındaki yörenin Türk fetihleri dönemine kadar gidebilecek özellikler içerebilmektedir. Çünkü kuzeydeki Uşak yöresi ile bağlantısı, ihtimal de olsa bazı hükümler çıkarmamıza imkan verecektir. Çünkü Uşak yöresi daha erken bir tarihte, XII. yüzyıl ikinci yarısında Türk hâkimiyetine geçmiş olmalıdır. Hatta erken Osmanlı döneminde dahi, Şeyhlü/Işıklı idari birimine bağlı olan geniş düzlük. Selçuklu hakimiyetine geçtiği sırada, ovanın batı kenarında, ve daha uzaklarda hala Bizans idaresindeki yöre ile ticari ilişkiler buradan tanzim edilmiş olmalıdır. 
XVI. yüzyıldaki Osmanlı kayıtlarına göre Kütahya Sancağının Şeyhlü Kazası olan yöredeki belli başlı pazarlar. Şeyhlü/Işıklı, Kavak ve Kayı'dır Doğudan batıya uzanan bu pazarlardan son ikisi B. Menderes üzerindeki geçişleri sağlayan köprülerle de yakından ilişkilidir. 
Pazarın adının Kayı olması, bu yöredeki Türklerin çoğunluğu Kayı boyundan olmaları ile alakalı olabilir. Çünkü bu yöredeki boylar arasında Kayı'ların varlığı ve etkinliği Faruk Sümer'in araştırmalarından da öğrenilebilmektedir. Büyük ve kalabalık bir Kayı yoğunluğu muhakkak ki pazarın böyle bir adla anılmasında etkili olmuştur. 
Pazarın adı olan Kayı isminin ne kadar geriye gittiğine dair bilinenler sınırlıdır. En erken olarak XV. yüzyılın ikinci yarısını bilebiliyoruz. Ancak bu pazarla ilgili olarak yörenin muhtemelen fetih tarihi olan XII yüzyıl sonlarından ve XIII yüzyıldan herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Bu zamana kadar çıkabilecek bir maddî kalıntıya da şimdilik rastlanmadı. Fakat pazarın bu tarihlerde, XIII. yüzyıl ikinci yarısında oluştuğunu, kuvvetli bir ihtimal olarak söyleyebiliriz. 

KAYNAK:
https://kurumsal.kultur.gov.tr/turki
ye/denizli/gezilecekyer/cal-kayi-pazari-camii
 

Çal yöresi 14. Yy da Germiyan oğullarının hükümranlık sahası içinde kaldığından bu yüzyılda Kayı pazarı Kayı Türkmenlerince kurulmuş olmalıdır. Ancak bu pazarın kesin olarak ne zaman kurulduğu tesbit edilememiştir. 1530 tarihli Mühasebe-i Vilayeti Anadolu defterlerine göre Şehlü (Işıklı) nahiyesine bağlı Kayı adlı iki ,Kayıcık adlı bir yerleşmenin bulunduğu kayıtlarda geçmektedir.Bundan dolayı pazarın adı da Kayı Türkmenleriyle ilişkilidir.Ayrıca 16 yy.da Kütahya livası sancak sınırları içinde önemli ölçüde Pazar sayısı arttığı Osmanlı kayıtlarında geçmektedir.Kayı Pazarı Kitabesi bulunmayan Pazar camisi de,yörede bulunan moloz ,taş ve minaresinde tuğla kullanılarak pazarcıların ihtiyacını karşılamak amacıyla sonraki dönemlerde pazarcılardan toplanan bac-ı Pazar vergisiyle yapılmış olmalıdır. Ancak Pazar yapıları Lale Devrinde ,Vezir Nevşehirli Damat İbrahim Paşanın damadı ;Akdeniz kaptanı Mehmet Beyoğlu Kaymakam Mustafa paşanın Vakfına 1720 yılında vakfedildiği vakıf belgelerinde kayıtlıdır.Yöre halkından edinilen bilgilere göre :pazarda camiden başka yerli Rumların işlettiği bir han ,fırın,kahvehane ve dükkanların bulunduğu yöredeki yerli ve göçer Türkmenlerin Kayı pazarında ihtiyacını karşıladığı ,Konya,Afyonkarahisar ve İzmir tarafından gelen kervanların özellikle kuru üzüm ticaretiyle uğraştıkları ,bunun dışında tahıl ve peynir ticareti yaptıkları anlatılmaktadır. Deve kervanlarının önceleri Cuma günü gelerek Pazar gününe kadar burada kaldıkları ,Pazar günü öğleden sonra yükünü sararak yola çıktıkları yöre insanları tarafından anlatılmaktadır..Pazarın güney tarafında bulunan Şapçılar köylüleri kervandaki hayvanların ot ihtiyacını karşılayarak geçimlerini sürdürdükleri,bugün Bozkurt ilçesine bağlı olan Avdan köylüleri ise ardıç ağacından imal ettikleri kömürleri Kayı pazarındaki demircilere satarak ticaret yaptıkları ,bunun dışında Avdanlıların imal ettikleri ağaç senek ,bardak ev ve ziraat aletlerini Kayı

pazarında sattıkları bilinmektedir.Ayrıca pazarlar nalbant,eğerci,semerci,demirci ve fırıncı ustalarının ustalıklarını gösterdiği ve mallarını sergilediği alanlardır. Bundan anlaşılıyorki konar –göçer ve yerleşik hayata geçmiş Kayı Türkmenlerinin bu yörede yaygın olması Kayı pazarının adının verilmesinde etkili olmuştur. KAYI PAZARI CAMİİ Denizli,çal Şapçılar Köyü pazaraltı Mevkiinde Minarenin ,mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait olup ,tapunun 174. Parselinde yer almaktadır. Kayı pazarı camii minaresi korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olmasından dolayı ,İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 05.11.1997 tarih ve 7178 sayılı kararı ile tescil edilmiştir. Çal –Bekilli karayolunun 6. Km sinde ,Şapçılar Köyü yol ayırımındaki Kayı pazarı camiine ait olan minare temelde kare planlı,silindirik gövdeye kadar moloz taş örgülü,silindirik gövde ise tuğladan inşa edilmiştir.Şerefeye geçiş ise kirpi saçak örgü sistemiyle sağlanmıştır. Tuğla örgülü petek kısmının üzerindeki külah mevcut değildir.Minarenin gövdesindeki ,kaide üzerindeki bileziğin bulunduğu yerde enine büyük bir çatlak sonucu gövdenin aksından kayması nedeniyle ,2005 yılında Denizli Valiliğince tuğla örgülü gövde ,papuç kısmına kadar söküldükden sonrası aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiştir.



Kaynak:Denizli Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat okulu dergisi yıl:5 sayı15 Nisan,Mayıs-haziran 2012 sayfa:32 ANA SAYFA

 
Toplam 11 ziyaretçi buradaydılar
Tüm yazı ,resimler,videolar izinsiz alınamaz, yayınlanamaz,kopyalanamaz ©2007 2020 - Üçkuyu Köyü .Tüm hakları saklıdır.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol